Prag sabahlari günesten kavrulurken Lumikkinin kalbi adeta buz tutmustu.

Lumikki Andersson yasadigi korkunc olaylari unutmak ve sehirden uzaklasmak icin tatile cikar. Kirmizi kiremitli catilarin güneste piril piril parladigi Praga gider. Ancak her turistin yaptigi gibi sehrin keyfini cikarmaya calisirken takip edildigini fark eder. Hem de tipki kendisi gibi Isvecce konusan kahverengi sacli bir kiz tarafindan...

Genc kiz bir gün Lumikkinin karsisina dikilir ve kiz kardesi oldugunu iddia eder. Bu sözler Lumikkiyi korkuturken ayni zamanda icindeki macera tutkusunu körükler. Ve kendisini Prag sokaklarinda bir katilden kacarken bulur.