O gun insanlar, vicdanlarini öldurmek istediler. Onlarin bu istegi insanligin en buyuk musibetine ayna
tutmustur.
Ortadogunun En Uzun Gunu, etkisi asirlarca sürecek bir vakanin baslangic anina götürüyor bizi. Golgota
tepesine cikan dikenli yollari, Hz. Isayi carmiha götüren hükmün adimlarini, zulmün ve adaletsizligin
actigi yara izlerini derinlestiriyor ve sorguluyor; günahi isleyen el kimin Karari alan mi, alinmasini
saglayan mi, carmihi insa eden mi, ipi boyna geciren mi, demiri döven el mi suclu Yoksa herkese
bölüstürüldügünde sucun sahibi ortadan kalkmis mi olur
Dogruyu söyleyebilme cesaretine sahip olmayan, vicdaninin isigi yolunu aydinlatmayan bir toplumda
herkes o büyük sucun ortagi haline gelir. Kolektif olarak islenen suc ise kimsenin vicdanini rahatsiz etmez.
En büyük günahlar, böyle kolaylikla islenir.
Muhammed Kamil Hüseyin, Müslüman bir bakisla, Hz. Isanin göge yükseltilisini ele aliyor ve bize, hep
o meshur günün cagdasi olarak yasayacagimizi hatirlatiyor. Cünkü o gün, haksiz bir hüküm verildi ve
kervan, zincirlere asili iki kesik elle yurumeye devam etti.