Insanlik tarihinin ilk dönemlerinde insanlar, avcilik ve toplayicilik yaparak ihtiyac duyduklari ürünleri kendileri temin etmislerdir. Herhangi bir paraya gerek duyulmayan bu dönem sonrasinda nüfusun artmasiyla yeni ihtiyaclar dogmus ve topluluklar arasi alisverisi zorunlu kilmistir. Insanlar ve topluluklar ilk alisverislerini trampa ve takas yöntemleriyle yapmislardir. Nüfusun ve alisverislere konu olan ürünlerin sayisinin artmasi takasta güclüklere sebep olmus ve bir degisim aracinin kullanimi zorunlu hale gelmistir. Teknolojinin gelisimine paralel olarak topluluklar arasi ticaret, iletisim ve ulasim imkanlari gelistikce de yeni degisim araclarina ihtiyac duyularak para ve paranin yeni formlari ortaya cikmistir. Yenilikler ve teknolojik gelismeler para ve parasal sistemin, paranin yeni formlari ise baska bircok yeniligin temellerinin atilmasina sebep olmus, böylece küresellesme ile birlikte ekonomiler arasi entegrasyon artmistir. Ayrica yasanan küresel ekonomik krizler, finansal piyasalarda yeni finansal kurum ve ürünlerin gelismesine ve bilinirliginin artmasina zemin olusturmustur. Geleneksel finansal varliklara güvenin azaldigi 2008 finansal kriz sürecinde ilk blokzincir ürünü ve ilk kripto para olan bitcoin, yeni bir finansal ürün olarak ortaya cikmistir. Blokzincir teknolojisi, adini ilk kez Bitcoinle duyursa da sonraki dönemlerde teknolojik gelismelere paralel olarak bircok farkli alan ve sektörde kullanilmistir. Kripto paralarin kullanim alani ve bilinirligi yayginlasirken finansal sistemle olan entegrasyonu da her gecen gün artmaktadir. Mart 2023 tarihi itibariyle kripto varliklarin sayisi 22 bini asarken piyasa degeri 1 trilyon dolarin üzerindedir.